FAVALI ENGİNAR

Çok uykusuzum. Deniz yıldızım dün gece kulak  ağrısı ile uyandı. Ardından öksürük  başaldı ve reflüsünü tetikledi. Hafifte ateş olunca soluğu 29 Mayıs  Hastanesi Acil serviste aldık. Denizim çoğu zaman doktorları sevmez. Özelliklede boğazına bakacakları zaman çok zorluk çıkartır. Fakat dün akşam,  o kadar  tatlı bir doktor ile karşılaştık ki Deniz’imin muayene sonucu verdiği tepki  çok güzeldi. “Annecim ben bu doktoru çok sevdim hep gelelim dedi ve koşarak doktor ablasını öptü”

Aysel Hanımın diğer çocuk  doktorlarından farkı, Deniz’e yaklaşımıydı. Bize göz hareketi ile “Hoşgeldiniz” dedikten sonra, direk Deniz’e yöneldi. Onunla tanıştı, elini sıktı, elinden tutarak muayene odasına götürdü. Kızımla sürekli temas halindeydi.  Çok yumuşak bir ses tonu ile ona hitap etti ve sürekli gülüyordu.  Hastalıkla ilgili tüm sıkıntılarını  direk Deniz’e sordu. Ben hiç konuşmalarını kesmedim. Arada bana dönerek ilaç lar hakkında bilgi istedi. Deniz yıldızım hayranlık ve şaşkınlıka dokor ablasının yüzüne bakıp onunla sohbet etti. Son zamanlarda hiç zorlanmadan ilk  muayenemizdi. Deniz ile ilgili, bizimle de oldukça paylaşımlı bir sohbet gerçekleştirdi. Gece Acilin en kötü tarafı oradaki doktorlara gündüz ulaşamıyor olmamız. Akşam telaşla doktorun soyadını bile sormayı unuttum:( Ama azmettim öğreneceğim:)

Aysel hanımın davranışı ve yaklaşımını diğer mesektaşlarına örnek teşkil etmeli. Kendisini canı gönülden tebrik ediyor ve doktorluk hayatında başarılar diliyorum.

Hastaneden çıktığımız da kızımız bu sefer: “Ben yürümek istiyorum taksiye maksiye binmek yok”  diyen emir kipli cümlesi karşısında, gece 00:10 da zaten çok uzak olmayan evimize kadar yürüdük. Sabaha kadar ökdürmeden mis gibi bir uyku çekti prenses. Ama anne uyumadı tabii ki:))

Dün geceki maceralarımızı paylaştıktan sonra, bugün yine enginar tarifimiz var. Aslında bu ayrı ayrı iki tarif. Fakat birleştiklerinde birbirine çok uyumlu  iki ayrı lezzet. Denemeniz dileğiyle.

Sevgilerimle

1 ad kesme şeker

Tuz

Enginar için:

4 ad enginar

1 ad büyük soğan

4 çay  kaşığı toz şeker

4 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı

bir kaç damla limon(Enginarların kararmaması için)

Tuz

Süslemek için dereotu (Evde kalmamış  biberiye kullandım)

YAPILIŞI

Taze  baklalar yıkanır ve bıçak yardımı ile boylamasına  hafifçe çizilir. Kolay soyulması için bu çiziği atmak gereklidir. Daha sonra isterseniz suda 10-15 dakika, isterseniz düdüklüde buharda 8 dakika haşlanır. Haşlanan baklalar kabuklarından ayrılır. Bir tavaya zeytinyağı  konur ve ufak doğranmış  soğanlar pembeleşene kadar sotelenir. İçine İç baklalar , tuz ve şeker ilave edilerek 5 dakika kavrulur. Sonra blendır yardımı veya tel bir süzgeçte ezilerek pürüzsüz kıvama getirilir. Bu aşamadan sonra  şekil vermek tamamen zevkinize kalmıştır. İster büyük bir tabakta, isterseniz tek kişilik  kalıplara konuşarak, buz dolabında 5-6 saat yada bir gece bekleterek  de servis yapabilirsiniz. Ben ufak  çember kaba koyarak  beklettim.

Not: Favayı tek  başına bir meze olarak da servis yapabilirsiniz.

Yayvan bir tencereye enginarlar konur. Üzerine limon sıkıldıktan sonra, jülyen doğranmış soğanlar ilave edilir. Daha sonra, şeker, tuz ve zeytinyağı eklenir. Enginarların üzerini geçmeyecek kadar su  konulduktan sonra, tencerenin kapağı açılmadan 10-15 dakika arası pişirilir.

Soğuyan enginarlar  düz bir tabağa alınır. Çemberdeki fava dikaktlice çıkarılarak enginarın üzerine yerleştirilir. Daha sonra bol dereotu  serpilerek  servis yapılır. Evde dereotu kalmadığı için ben sunumu  biberiye ve limon kabuğu ile yaptım:)

4Kişilik  Hazırlama ve Pişirme Süresi:  45 dak  Zorluk Derecesi: 1 2 3 4 5